1.10.2011
15.06.2011
brüksel ve işeyen adamı ile luxembourg bir gün yolda..
ne acıklı değil mi bir ülkeyi işeyen adamla hatırlamak..tabii bu da farklılaşma adına bir tercih..belçikalılar işeyen adamla farklılaşmak istemiş olabilirler..neyse..ahbap..senin ada kadar keyif verici olmasa da idare eder..brüksel korkunç fakat lüksemburg bir başka..tamam burada hayatta yaşanmaz..fekat iş toplantıları için hiç de fena bir fon değil..yıllar sonra yeniden buralarda olmak pek çok şeyi hatırlattı..hem güzel hem değil..sokakları adımladıkça ne çok şeyi unuttuğumu gördüm..kimbilir daha neler var hangi sokak aralarında hatırımdan çıkan..
(photos by bherefu)
(photos by bherefu)
26.02.2011
çok oldu çook..
Amma da zaman geçmiş son blog'lamadan beri..iyi dileklerden midir, iyi huyumdan mıdır nedir işle ilgili herşey güzel başladı güzel gidiyor..evet klişe olacak ama ben de “çok yoğun çalışıyorum”.. fakat asla şikayet yok..nihayetinde kaç kişiye nasip olur hayali ile iştigal etmek..
o kadar çok şey birikmişki..şu an şaştım, nereden başlasam bilemedim..iphone'undaki fotograflara bakınca daha iyi anladım birikintinin boyutlarını..artık özet bir kolajla geçmeye çalışacağım basın bültenini:) malum, içimden çıkınca, birileri okuyunca daha anlamlı oluyor herşey, hayat..
herşey galata'da başladı..arandım..gel işe başla dediler..sonrası malum..blog'dan kopuş..başka bir gezegene doğru yol alış..amanın ne şahane yer olmuş galata meydanı.. artik galatadaki tek şahane şey doğan apartmanı değil neyseki..o butikler, o kafeler şahane bir atmosfer olmuş..
Fakat ben elbette kendime yakışanı yaptım ve de her zaman olduğu gibi iki ayağımı bir pabuca sokarak ilk pazartesimden önceki haftasonu viyana kaçamağı yaptım..kar görmek için..xmas atmosferi solumak için..panç içmek için..
bir ara body worlds sergisine gittik..ne acayip şeydi o..orada gördüğüm omurilikten sonra artık dik oturmak konusunda daha dikkatliyim..sergi girişinde duvarlara yapıştırılan, konseptle ilgili bilgilendirici notlar arasında gördüğüm power fm reklamının veriliş biçimi ise takdirime şayan oldu elbette..yanıbaşındaki istanbul modern'e de uğradık elbette..ve ben en favori aktivitem olan müze dükkanı gezme kısmını elbette müzeyi gezmekten daha uzun tuttum..bir defter fetişisti olarak müze dükkanından geri dönüşüm ürünü, kapağı çiçekli basma entari kumaşından harika bir defter aldım..hala kullanmaya kıyamıyorum, henüz seyretme aşamasındayım..
bu arada tanıştığım harikulade, fevkalade hamam tasından bahsetmeden geçemeyeceğim..tasın içinde zarif bir balık var..içine su doldurduğunuzda balık yüzüyor!! sadece gövdesinin ortasından tek noktadan sabitlenmiş..310060 derece dönüyor suyu görünce..küçükken anneannem hamama götürürdü beni ama bu tası hatırlamıyorum..genelde orta yaş olup da hamama gidenler bilirmiş öyle dedi bir orta yaş insanı..ne zarif şey ama..
yazacak birkaç şey daha var fakat siyah kuğu'ya bilet aldım ve film saatine az kaldı..gitmem gerek..hem belki siyah kuğu hakkında da ahkam keserim sonra..
böyle işte..
not: özlemişim yazmayı:)
(photos by bherefu)
o kadar çok şey birikmişki..şu an şaştım, nereden başlasam bilemedim..iphone'undaki fotograflara bakınca daha iyi anladım birikintinin boyutlarını..artık özet bir kolajla geçmeye çalışacağım basın bültenini:) malum, içimden çıkınca, birileri okuyunca daha anlamlı oluyor herşey, hayat..
herşey galata'da başladı..arandım..gel işe başla dediler..sonrası malum..blog'dan kopuş..başka bir gezegene doğru yol alış..amanın ne şahane yer olmuş galata meydanı.. artik galatadaki tek şahane şey doğan apartmanı değil neyseki..o butikler, o kafeler şahane bir atmosfer olmuş..
Fakat ben elbette kendime yakışanı yaptım ve de her zaman olduğu gibi iki ayağımı bir pabuca sokarak ilk pazartesimden önceki haftasonu viyana kaçamağı yaptım..kar görmek için..xmas atmosferi solumak için..panç içmek için..
bir ara body worlds sergisine gittik..ne acayip şeydi o..orada gördüğüm omurilikten sonra artık dik oturmak konusunda daha dikkatliyim..sergi girişinde duvarlara yapıştırılan, konseptle ilgili bilgilendirici notlar arasında gördüğüm power fm reklamının veriliş biçimi ise takdirime şayan oldu elbette..yanıbaşındaki istanbul modern'e de uğradık elbette..ve ben en favori aktivitem olan müze dükkanı gezme kısmını elbette müzeyi gezmekten daha uzun tuttum..bir defter fetişisti olarak müze dükkanından geri dönüşüm ürünü, kapağı çiçekli basma entari kumaşından harika bir defter aldım..hala kullanmaya kıyamıyorum, henüz seyretme aşamasındayım..
bu arada tanıştığım harikulade, fevkalade hamam tasından bahsetmeden geçemeyeceğim..tasın içinde zarif bir balık var..içine su doldurduğunuzda balık yüzüyor!! sadece gövdesinin ortasından tek noktadan sabitlenmiş..310060 derece dönüyor suyu görünce..küçükken anneannem hamama götürürdü beni ama bu tası hatırlamıyorum..genelde orta yaş olup da hamama gidenler bilirmiş öyle dedi bir orta yaş insanı..ne zarif şey ama..
yazacak birkaç şey daha var fakat siyah kuğu'ya bilet aldım ve film saatine az kaldı..gitmem gerek..hem belki siyah kuğu hakkında da ahkam keserim sonra..
böyle işte..
not: özlemişim yazmayı:)
(photos by bherefu)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)