1.06.2009

..

Ne kadar da özlemişim evde yaşlı bir aile büyüğünün nefes alıp vermesini.. Anneannem öldüğünden beri, hala ilk günkü kadar özlemini çekmekteyim onun varlığının . . Hala onu hatırladığımda, ona benzeyen veya minik torununun elini tutmuş yürüyen birini gördükçe hala gözlerim dolar, içim özlemle yanar..Muhtemeldirki içimdeki bitmek bilmeyen Kuzguncuk sevdası da hep bu özlemdendir.. Kuzguncuk’ta attığım her adımda onu anarım içten içe.. Bir nevi avuntu olur bana o sokaklar.. Cumartesi günü evimizde bir anneanne vardı..En az benim anneannem kadar yumuşak, tertemiz..Ziyaretiyle bizi, hepimizi, farkında olmadığı kadar çok mutlu etti.. Hep beraber güzel yemekler yedik..Açan çiçeklerin önünde fotoğraflar çekindik.. Onun şerefine güllerden ve hanımellerinden bir buket yapıp masanın ortasına yerleştirdim.. Misafir anneanne de, onun kızı Cano da yıllardan beri süregelen dostluğumuz boyunca bize öğrettiler ki; kan bağı aslında sadece çöptür..Koskocaman bir çöp.. Aslolan karşındakine ne verdiğindir..Hepsi bu kadar..Sadece bu kadar..

4 yorum:

  1. son dört yıldır anneannesi ve dedesiyle postmodern bir ev arkadaşlığı yaşayan biri olarak şöyle söylebilirim ki; yaşlılar bizlerin tersine mutlu olabilmek için çok fazla şey aramıyorlar. eğer normal saatler içinde eve gelebilip gün içinde ne yaptığımı anlatmışsam bu onların oldukça hoşuna gidiyor.

    Akrabalık normalde görüşmek istemeyeceğin kişilerle görüşmek zorunda kaldığın bir müessesidir.

    YanıtlaSil
  2. Adsız7.6.09

    allah allah, iyice kafam karışı, tam da şu sebeplerden:

    1. bherefu anladığım kadarıyla duygusal bir an yaşamışsın ve bu konu bloga yerleşmiş, peki neden konunun öznesi olduğunu sandığım yaşlı bayanın resmi yerine türlü bitkilerin resimlerini koydun?

    2. güzel güzel, duygusal-komedinin sonundaki kavuşma ve ders verme kısmı tadında giderken, nereden çıktı "aslolan karsındakine ne verdigindir" gibi post-emperyalist soylem? ne veriyor ki o yumusak ve temiz teyze bizlere? (burada teyzenin geçmiş anılarımızı canlandırmasını, vermeden saymadım, bir yanlış anlama olmasın). tüm bunlar artık reklamcı oldugun için mi boyle? haa bu arada birşey daha geldi aklıma konu ile ilgisiz ama duramayacagım. gazetede coca-cola nın ceo su muhtar kentin bir yazısı vardı, birde resim çekmişler boyle adam toplantı masasında duruyor, işte onunde kagıtlar falan, veee kagıtların yanında bir şişede yarısı içilmiş cola var. bu ne şimdi? iyi eğitimli, yıllık geliri birkaç milyon dolar olan bir adamın gunluk rutininde cola içtiğine inanmamızı mı bekliyorlar. neyse

    3. yazının üçüncü maddesi ve dorduncu mısrasında flyship'e sesleniyorum. sevgili flyship, ilk cumleni okudugumda sit-com tadında bir yorum okuyacagım sanmıstım fakat ilk birkaç kelimelenin ardından aniden sende duygusallastın ve yaslıların erdemlerinden bahsetmeye basladın. neler oluyor dostum. ama allahtan sonunda biraz toparladın fakat bu seferde orko gibi ders verdin. hatta müessese gibi bir kelime kullanıp saygı falanda uyandırdın kendine karsı. bence kendi blogunda yaslıların erdemleri baslıklı bir konu acmalısın :)


    son olarak sevgili bherefu ve flyship dostlarım, sizlere yaslılar hakkındaki düşüncelerimi de soyleyeyimde sırf laf atan pozisyoundan kurtulayım.

    bence, 40-45 yas ustu kadınların kentlerde yasaması yasaklanmalı. evet. yogunlugu seyrek yerlerde yasasınlar. hayatın daha yavas aktıgı falan filan. çünkü kasiyer, aldıklarını kasadan geçirip tutarı bunlara soylediklerinde sanki bu ilk defa baslarına geliyormus gibi, sanki daha onceden de insanların vakitlerini calmamıslar gibi, ellerini o dev ve içinde neler olabilecegini asla tahmin edemedigim cantalarına atıp 1 saatte cuzdan bulup, sonraki saatte de parayı ancak cıkarabiliyorlar. daha hiç, yaşlı olup da kasa sırasına geldiginde parasını elinde tutan kadına raslamadım. hep bekledim ve beklemeyede devam ediyorum.

    yaslı erkekler ise aslında 50-55 e kadar tahammül edilebilir durumdalar fakat, kadınlar gidince sokaklarda sırf erkek gormeye tahammül edemeyecegim için onlarda onceden gitse iyi olur.

    bu arada hazır yollamaya baslamısken bebekler ve ufak cocuklarda gitsin ya. 22-24 yaslarında katılsınlar toplulugun arasında. dur sunu sevgili bld baskanı selami öztürke soyleyeyimde bir sonraki kampanyasını bunun üzerine temellendirsin.

    25 den 45 e kadıkoy

    yollanmasına 10-15 sene kalmıs ahbap

    YanıtlaSil
  3. ahbap, bu yazıyı yazarken senin yaşadığın gezegenden her zamankinden daha da uzaktaydım..tam da bu sebepten aklının karışması normal..fakat rasyonel bir bilgi olduğu için şu kadarcık bir açıklama yapabilirim; söz konusu "yaşlı bayan", "haydi resimdeki kediciği bulun" bulmacası tadında orada bir yerlerde görünmekte..bu arada bu yorum-makale kıvamındaki yazın, sana verdiğim tek yazılık haktan mı gitmiş oldu yoksa???

    YanıtlaSil
  4. Adsız8.6.09

    yazı hakkımın bu yorum ile gitmediğine inanıyorum

    ahbap

    YanıtlaSil