7.04.2009

bir köşk almaya karar verdim..




Hafta sonunu Büyükada’da geçirdim..Cuma ertesi öğle sularında yola çıkıp 24 saat kadar orada kaldım..Enfesti..En son boyum 50 santimken gitmiştim galiba..Ne kadar güzelmiş adalar..Bostancı’dan kalkan vapur İstanbul’dan uzaklaştıkça içimi bir sevinç kapladı..Çirkin binalar arabalar falan gittikçe ufaldı ufaldı-ama asla yok olmadı :) ..Vapur tüm adalara tek tek hiç acele etmeden uğradı..Arkamı İstanbul’a verip kendimi Ege kıyılarında hayal ettim..Beyaz evler, sahildeki çaycılar, martılar herşey çok güzeldi..Geçen gün bir ahbabımın, içini kapladığını söylediği anlamsız bahar sevinci bana da musallat oldu..Faytonla bir adet tur attık, küçük olanından..Sanırsam bir karar verdim: Büyükada’da büyük beyaz bir köşk edineceğim..En büyüklerinden birini hem de..Bahar ve yazı geçirmek üzere..Ne kadar şahane evler gördüm..Bilmemne rivierası gibi yer ..İnanamadım..Gerçi onlara ev dersek biz burada kümeste falan yaşıyoruzdur..Köşk demek daha doğru..Bir de tabii süper bir yemek yedim eklemeden geçemeyeceğim..İskeleden çıkınca sol taraftaki balıkçıların sırasında Ali Baba diye bir yer..Adamlar işten anlıyor..Yediğim herşey on numaraydı..Salata, kalkan, ahtapot salatası..Hele bir midye dolma yedim ki..Hayatım boyunca yediğim en lezzetli midye dolmaydı kendisi..Blogumu sakatatçı dükkanına çevirdiğimi düşünen Adsız’lar olmuştur olacaktır elbette..Fakat başka türlüsü elimden gelmiyor..Yemek yemeyi seviyorum..İşte o kadar :)

4 yorum:

  1. Adsız7.4.09

    Blogu sakatatçı dükkanına çevirdigini söyleyen adsız ile içi bahar sevinci dolan ahbap ve hatta bunu yazan adsız da aynı kişiler Berfu. Hayat ne garip işte.

    Bu arada adanın bir zaman makinesi olduğunu yazmamışsın. Bildigin gibi adadaki zaman buradakinin 5 katı falan yavaş akar. Şu anda da orada herhalde 16.yy falan yaşanıyor olmalı, faytonlar boşuna değil yani.

    Bide hiç bahsetmemiş olduğundan anlıyorum ki yukarıdaki kiliseye de çıkılmamış. Oraya da çıkman lazım Berfu.

    Gerçi dev bir yokuşun sonunda yer aldığından kilise sen oraya boş yere çıkmazsın ama korkma yukarıda muhteşem manzaralı bir de lokanta var tam kilisenin yanında.

    Yorucu yolculuğun mükafatı olan soğuk bira seni orada bekliyor olacak.

    YanıtlaSil
  2. Adsız7.4.09

    Bu arada iki nokta nedir yaa. Nereden çıktı bu şimdi. Hadi şairlerin 3 noktalarına alışmıştıkta ne bu 3 nokta Berfu!!

    Saygılarımla .. (hahah)

    Bu iki nokta bana Mozart'ın kullandığı dim akorlarını anımsattı. Tam parçanın sonuna doğru giderken bas bir La Minörde bitir parçayı derken herif dim akor basıp başa döner beni de deli eder, bu da aynı öyle.

    Koy bir noktada 3 nokta olsun bari, yada kaldır birini bitsin cümle.

    Tayyibin bıyığı gibi bide. Ne var ne yok. Arada kalmış. Ya kes ya uzat kardeşim ne o öyle.

    Neyse bloga siyaset karıştırmıyayım :) Ben zaten faşist ve animalistim.

    YanıtlaSil
  3. Adsız7.12.10

    bende bir yalı alıp orda yaşamaya karar verdim geçen gün bherefu. belki bilmek istersin.

    kandilli civarlarında, pek de büyük olmayan o kadar güzel yalılar var ki. ufak ama maksat başımızı sokacak bir çatımız olması ve de mütevazi teknemi bağlayabileceğim bir rıhtım tabii.

    ahbapp

    YanıtlaSil
  4. bunu bildirdiğin pek iyi oldu ahbap..heyecanla gelişmeleri bekliyor olacağım..

    YanıtlaSil