Bu Mr. Rose'un evdeki tüm ışıkları sonuna kadar yakma takıntısı sinirimi bozuyor..Benim az ışığı 'tercih ettiğimi' kabul etmek istemiyor adam..
Bugün ders arasında Oxford Street'te yemek sonrası kısa bir tur yaptım..Millet şimdiden Xmas süslemelerine başlamış boy boyy..Bu sene kriz sonrası morale ihtiyaçları var sanırsam acilen..
Çin, Japonya vb çekik gözlü dünya vatandaşlarının sadece yarısı kendi ülkelerinde..Diğer yarısı ise London'da..Abartmıyorum!
Ya bugün gazetede metro driverlarının da tıpkı postacılar gibi greve gideceği yazıyordu..Allaam nolur ben buradayken grev yapmasınlar..Metrosuz bir hayat düşünemiyorum:((((
Boynumdaki dikiş izi çok fena kaşınıyor..Ve de dokununca acıyor..İltihap falan olmasın??
Hala ödevimi yapmadım..Belki yarın breakde yaparım olma mı??
Etraf sabah akşam koşu yapan ingilizlerden geçilmiyor..Bazıları çok fit..Bazılarının ise benim arabamın arka koltuğu kadar poposu var..Daha çok koşsunlar bence..
Uzun zamandır yani şöyle birkaç senedir görüşmediğim arkadaşlarımı çok sık hatırlar oldum..niyeyse..ne yapıyorlar acaba..neyse canım..banane..
Kendime şahane bi moleskine aldım..City moleskine-London..Pek neşeli birşey..Gezi günlüğü gibi..Gittiğin gördüğün yediğin beğendiğin nefret ettiğin şeyleri not ediyorsun..Elinde süper arşiv oluyor..Ama sadece London için..Mesela Roma için üzerinde Rome yazanını alman lazım..İçinde şehrin haritaları falan var..Çok şahane..
27.10.2009
bach londonda..
Bach'ın cello suitlerini İstanbul'da St. Antuan'da dinleyemedim amma London'da Trafalgar Square'deki St. Martin-in-The Fields'da dinledim..Eh buna da şükür..Di mi ahbap?
26.10.2009
busybusybusybusy..
Sabah 9.00-12.30 arası dersim vardı hergün..Artık 14.30-16.30'a da ders aldım..IELTS sınıfına da devam ediyorum artık..Bugün ilk gündü..Galeriler müzeler falan 18.00'de kapanıyor..O yüzden çok rahat gezmeyeceğim belki ama olsun..IELTS'i de aradan çıkarmış olacağım..Sürekli birşeyleri aradan çıkarıyorum (bakalım nereye varacak hikayem) Bir de 'nasıl kreatif direktör olunur' diye bir kurs var burada:)) Ne dersin Tolgacığım sence sana rakip olabilir miyim:))
24.10.2009
henry's..
the first anish kapoor experience..

23.10.2009
ortmenden aferin aldimm..
21.10.2009
keep left..
Burada işler benim için gayet yolunda gidiyor genel olarak..Fakat trafiğin soldan akıyor olması beni oldukça zorluyor..Özellikle karşıdan karşıya geçerken ciddi bir sıkıntı..ne tarafa bakacağınızı, arabanın nerden çıkacağını şaşırıyorsunuz..bir de metronun dehlizlerinde köstebek gibi ilerlerken duvardaki sıkça yerleştirilmiş tabelalar dikkat çekiyor: "Keep Left"..Bunu o kadar sık tekrarlamışlarki ister istemez düşündüm..Belki de ingilizler de trafiğin soldan akmasına hala alışamadıklarından böyle uyarılara ihtiyaç oluyordur..who knows:))
karakutu..

first moment i saw tate modern..
herşey bir anda oldu..sokakta yürüyorduk..başımı kaldırdım ve onu gördüm karşımda..birden içimi tanıdık bir duygu kapladı.. paris'e ilk defa gittiğimde eyfel kulesini görene dek kendimi yabancı bir memlekette hissetmemiş olmam gibiydi.. yani bir yapıdan böylesine etkilenebileceğim aklıma gelmezdi. . ama asıl şok etkisi yaratan kısmı ise kapıdan girdiğim saniye başladı.. öylesine büyük bir boşlukla karşılaşılıyorki bir an için ölçek duygusunu yitiriyor insan.. neye uğradığını şaşırıyorsun.. dikdörtgen prizma şeklinde devasa bir kutunun dibine dibine yürümeye başlayınca yavaş yavaş adapte oluyorsun mekana..acaip bişey doğrusu..koleksiyon şahane elbette..picasso..monet and his waterlilies..ve daha adını hiç duymadığım yüzlerce sanatçı vardı..yarım günde sadece bir katını gezebildik..devasa bir yer..arkası yarın oldu bir parça..
this is it..i've told u all..
20.10.2009
sınıfta ilk gün..
Bu sabah okula vaktinden önce gitmeyi başardım..Yağmur da yoktu ayrıca..Ama hava griydi..Ve soğuktu..Sınıfta benden başka 8-9 kişi daha var..Ben the new one olarak katıldım onlara..İşleyen bir sisteme dahil olmak her zamanki gibi pek eğlenceli değildi..Ama idare ettik..Örtmenimiz Kieron diye biri..Fena sayılmaz..Canayakın..Ama dünkü Helen'ın eline su dökemez elbette..İngilizce kitaplar okumamız gerekiyor..Hafif ve eğlenceli bir giriş olsun diye Waterstonesdan Hemingway'in tüm kısa hikayelerini içeren bir kitap aldım..Ders için de faydalı olacağını düşünüyorum..Sürekli kitap kritikleri üzerinden gidildi bugünkü derste..Zordu doğrusu..Brezilyalı bir metinyazarıyla tanıştım..Almanlara benziyor..Enteresan şey..Dersten sonra okulun kafesinde İspanyollarla biraz takıldım ve sonrasında 1-2 saat geçirdiğim Waterstonesa gittim ve bahsettiğim kitabımı aldım..Bugün ev biraz soğuk geldi..Ev sahibem bir ara şömineyi yakmaya çalışıyordu ama başarısız oldu sanırım..Üşüdüm epeyce..Burnum da hala tıkalı..İyileşmek istiyorum artıkkkk:(
19.10.2009
london post..again..

18.10.2009
london postası..
Lezzetli ve eğlenceli bir uçak yolculuğunun ardından, bulutları İstanbul'da bırakarak güneşli bir London akşamüstüsüne vardım..Valizlerim biraz büyük ve ağır olduğundan azıcık zorlanmakla birlikte sağ salim attım kendimi taksiye..Taksi şoförü beni "hello darling" diye karşılayınca herşey tastamam oldu:) Yarım saatlik bir yolculuk yaptım taksiyle..Berbat bir trafik vardı fakat bu millet "bus lane" diye birşey keşfetmiş..En sağda kırmızı boyalı bir şerit; sadece otobüs, taksi ve motorsikletler kullanabiliyor..En sağdan bastık geldik kısacası..Bulunduğumuz sokak çok şeker kırmızı tuğlalı binaların olduğu bir yer..Ev sahibim olan çift çok tatlı ve sıcak insanlar..Bayan freelance cateringçi..Eşi ise sigortacı..Bir de 4-5 yaşında bir ufaklık var: Alicia..Sarı kafanın teki..Neyseki sakin bir çocuk..Kafa ütülemeyecek:) (ne kötüyüm allam) Evde bir misafir daha var benim gibi; İngiliz kız bir gazeteciymiş ve henüz ne olduğunu anlamadığım bir eğitime gelmiş Londra'ya, ismi de galiba Rosy gibi birşeydi..Neyse sabah daha iyi tanışırız..Odama yerleştim..Küçük ve de sevimli bir çatı katı..Hemen merdivenlerden inince de özel banyom var..Banyo şahane..Yeni yapılmış herşey..Tertemiz ve de galiba ilk ben kullanıyorum..Şu an burada saat 20.08 ama çoktan yattı ev halkı..Ben de uyumak üzereyim..Yoruldum biraz..Bir de şu grip halini atamadım üzerimden bir türlü..Ödüm patlıyor ilerleyecek diye..Sabah erkenciyim..Mrs. Rose pazartesi metronun çok yoğun olduğunu ve erken çıkmam gerektiğini söyledi..Böyle işte..Uyumaya gidiyorum ben..
16.10.2009
eh..sonunda..
Bugün kalan son dikişlerimi de aldırdım..Dün de nihayet vizem çıktı..Bugün pasaportum elimde öylece durdum bir an..Başka mühim bir eksik kalmadı..Şu grip durumum da hafifledi sanki..Pazar öğleden sonrasını London'da Mr&Mrs Rose ile geçirmek için bir engelim yok artık..Bunun rahatlığından herhal üzerimde garip bir durgunluk var..Fena his değil..
6.10.2009
bach istanbuldaymış..
4.10.2009
sumak..
Bu sabah London'daki ev sahibem Mrs. Rose'dan bir mail aldım..Kendisi catering işiyle iştigal ettiğinden nezaketen buradan arzu ettiği yerel bir tat, yiyecek vs var mı diye sormuştum.. Varmış.. Sumak:)) Gelirken biraz sumak da getirirsem memnun olacakmış..Amanın dedim..Sen git dansöze, türkiş dilayt'a, uzuun kumsallara o kadar para harca tanıtım yap, elin İngilizyus'u local taste diye sumak istesin..Way anasına sayın seyirciler..Şimdi Mrs. Rose için haso sumak bulmam lazım..Öyle Migros'tan falan almak istemiyorum açıkçası..Şimdi bir arkadaşım, Esracığım Mardin'de iş için..Onu aradım şu anda..O getirecek bana sumak..Süpperr!
nefaydanın doomgünüsü..

Gece biraz kalabalık ve sıcak olmasına rağmen herşey güzeldi..Nefayda'ya teşekkür ediyorum herşeye rağmen beni de çağırdığı için :p
2.10.2009
nihayet..
Nihayet tüm evraklarımı tamamladım.. Nihayet bu sabah herkes uyurken vize başvuru merkezinin kapısında sabırla dikilip akabinde başvurumu yaptım.. Nihayet London'daki ev sahibim bana dönüş yaptı..Nihayet pazartesi günü arabamı teslim alacağım servisten..Nihayet muhteşem büyüklükteki operasyonlarımı atlatacağım pazartesi ve doktorlarla daha uzunca bir süre haşır neşir olmayacağım..Nihayet nihayet nihayet!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)