Bir İspanyol deyişi..yeni öğrendim..ifadenin yalınlığı anadilinde olmasa bile çarpıcı..bugün sık sık güldüm bunu hatırlayıp..yeniden başladım karalamaya kara kaplı defterime..unutmuşum hissettirdiği o tatlı tatmin ve kendinden kurtulma duygusunu..çitos nereye gittin ki..fazla kalmasa bari..kendisini yanında götürdüğü sürece hiçbirşeyden kaçamaz bunu bilmiyor mu bu çocuk..güzel bir kalemim var london graphic centerdan satınaldığım..istediğim kalınlıkta çizgi çizebiliyorum onunla..sonra da serçe parmağımla istediğim tona gelene kadar dağıtabiliyorum..dün sınava girdim..dün gece ise buraya geldiğimden beri en ve de tek sağlıklı uykuyu uyudum..dün sınavdan sonra önce british museuma sonra da covent gardenda bir italyan restoranına gittik..mekan iyiydi de pizza tahta gibiydi..steak bıçağı gibi bıçaklarla bile zorlandık kesmekte..hayatımda çok fazla mimar var..burada bile sıklıkla görüştüğüm iki kişinin ikisi de mimar ikisi de ispanyol ikisi de londonda iş arıyor çünkü ikisi de burada kalmak istiyor..şaşırma dönmekten mutlu olacağıma..burası benim için fazla düz..şaşırmaya fırsat yok..rutine giriyorsun bir an geliyor..oysa istanbulda her an tetiktesin..daha çabuk yaşlandırıyor belki ama sıkılmadan ölüyorsun..öleceğim daha doğrusu..hayata gerçekten uyum gösteriyor muyum yoksa şizofrence uyumluymuş gibi mi yapıyorum bilemedim..bugün bu evd...boşver vazgeçtim yazmaktan..canım istemiyor..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder